İç mimaride yeni trend: Kültürlerin yok olmasını önlemek! Dünya her gün yepyeni bir akımla karşı karşıya... Gelişen moda sektörü teknoloji ile hız kaybetmeden geleceği yakalamaya çalışıyor. Bu doğrultuda iç mimaride yeni trend; geçmiş ile gelecek arasındaki bağı kopartmamak. Geleneksel ve kültürel öğeleri koruyarak modern yaşam alanları inşa etmek artık yalnızca bir tasarım tercihi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk haline geldi.

AA Design Kurucusu İç Mimar Aytaç Akyüz, kültürel mirasın önemine dikkat çekerek şunları söylüyor: “Tasarım yaptığımız mekânlarda önceliğimiz yalnızca estetik yaratmak değil, aynı zamanda kullanıcıların geçmişle kurduğu bağı koruyabilmelerini sağlamak. İnsanlar artık sadece şık ve modern mekânlarda yaşamak istemiyor; yaşadıkları yerin bir karakteri, bir ruhu olmasını da bekliyorlar. Bunu başarabilmek için, yerel kültürden ilham alan, tarihi referanslarla zenginleşmiş ve zamansız tasarımlar oluşturuyoruz.”

Kültürel mirasın korunması, yalnızca geçmişin izlerini taşımak anlamına gelmiyor. Aynı zamanda geleceğe yönelik bir yatırım niteliğinde. AA Design ekibi olarak, projelerimizde sürdürülebilir malzemeler kullanarak ve doğal dokuları tasarımlarımıza entegre ederek, hem ekolojik hem de kültürel sürdürülebilirliği sağlamaya özen gösteriyoruz. Modern dünyanın getirdiği hız ve tüketim alışkanlıkları, geleneksel mimariyi ve kültürel kimliği tehdit etse de, bu değerleri geleceğe taşıyacak tasarımlar üretmek bizim en büyük önceliğimiz.

İnsanların yüzyıllar boyunca ihtiyaçları doğrultusunda büyük emeklerle oluşturdukları kültür öğeleri, yalnızca geçmişi yansıtan nostaljik öğeler değildir. Bu miras, bugün de yaşatılması ve geleceğe aktarılması gereken bir değerler bütünüdür. AA Design Kurucusu İç Mimar Aytaç Akyüz, bu konuda şu ifadeleri kullanıyor:

“Biz çalıştığımız bölgelerde o yörelerin simgesi durumuna gelmiş, o bölge insanının anlatan ve yaşatan unsurları kullanmayı çok önemsiyoruz. Çünkü kültürel öğeler zamansızdır. Mekânın yalnızca bugünkü formunu değil, geçmişinden taşıdığı mirası ve geleceğe bırakacağı izleri de göz önünde bulunduruyoruz. Ayrıca bu öğelerin çok özel bir enerjiye sahip olduğunu düşünüyor ve tasarımlarımıza entegre ediyoruz.”

Kültürel çizgileri mekân tasarımlarında kullanırken, modern dünyanın gerekliliklerini göz ardı etmiyoruz. AA Design olarak, tasarladığımız mekânlarda en büyük önceliğimiz, kullanıcıların ihtiyaçlarını ve yaşam tarzlarını göz önünde bulundurmak. Çünkü insanlar artık daha küçük alanlarda daha akıllı çözümler ile yaşamak istiyor. Geçmişin dokusunu korurken, modern konforu ve teknolojiyi de bu tasarımlara entegre etmek, günümüz mimarisinin en büyük gerekliliklerinden biri.

İç Mimar Aytaç Akyüz’ün de belirttiği gibi: “Teknolojiyi görmezden gelmek mümkün değil. Ancak önemli olan, teknolojiyi mimariyle ve insanın doğayla kurduğu bağ ile uyumlu bir şekilde sunabilmek. Biz tasarımlarımızda bunu sağlamak için çalışıyoruz. Kültürel öğeleri kullanarak modern dünyada bir fark yaratmak, hem geçmişi yaşatmak hem de geleceğe değer katmak anlamına geliyor.”